Sana güvenmek istiyorum.
 - I'd like to confide in you.
Ona sır vermek için erkek kardeşine yeterince güvenmiyordu.
 - He didn't trust his brother enough to confide in him.
Tom'un yapacağını söylediği şeyi yapacağına eminim.
 - I'm confident that Tom will do what he says he'll do.
Tom kendimden emin göründüğümü söyledi.
 - Tom said I looked confident.