Duvarları kaplamak için eski gazetelere ihtiyacım var.
 - I need old newspapers to cover the walls.
Bu halı bütün yeri kaplamak için yeterince büyük.
 - This carpet is big enough to cover the whole floor.
O, arabasının üzerine bir örtü koydu.
 - He put a cover over his car.
Karlarla örtülü şu dağa bak.
 - Look at that mountain which is covered with snow.
Onun kaybını karşılamak zorundayım.
 - I have to cover his loss.
O, masrafları karşılamak için yeterli paradır.
 - That's enough money to cover the expenses.