Fadıl her boş anı, Leyla'ya satın alınacak bir hediye için interneti araştırmakla geçirdi.
 - Fadil spent every spare moment searching the web for a gift to buy Layla.
İstihdamı araştırmak için Tokyo'ya geldi.
 - He came to Tokyo in search of employment.
Birçok insan altın aramak için Batıya yola çıktı.
 - Many men set out for the West in search of gold.
Birçok insan altın aramak için Batı'ya gitti.
 - Many men left for the West in search of gold.
Her şeyi düşünerek, on yıllık araştırmadan sonra, arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi.
 - All in all, after ten years of searching, my friend got married to a girl from the Slantsy region.
Araştırma ekibi onu uçurumun dibinde uzanırken buldu.
 - The search party found him lying at the foot of a cliff.