to invade someone's privacy: see privacy

listen to the pronunciation of to invade someone's privacy: see privacy
الإنجليزية - التركية

تعريف to invade someone's privacy: see privacy في الإنجليزية التركية القاموس.

invade
{f} istila etmek
invade
zaptetmek
invade
{f} gaspetmek
invade
tecavüz et/istila et
invade
{f} akın etmek
invade
akın et,istila et
invade
{f} saldırmak
invade
istila

Onlar istilacılara karşı ülkelerini savundular. - They defended their country against the invaders.

İnsanlar ona çok yakın durarak onun kişisel alanını istila ettiğinde Tom bunu sevmez. - Tom doesn't like it when people invade his personal space by standing too close to him.

invade
doldurup taşırmak
invade
tecavüz etmek
invade
baskın yapmak
invade
basmak
invade
istila et

Emevi orduları 711'de İspanya'yı istila etti. - The Umayyad armies invaded Spain in 711.

Onlar ülkeyi tanklarla ve tabancalarla istila etti. - They invaded the country with tanks and guns.

invade
{f} içini kaplamak
invade
(fiil) saldırmak, ele geçirmek, akın etmek, istila etmek, içini kaplamak, ihlal etmek, gaspetmek
invade
{f} ele geçirmek
invade
{f} saldırmak, hücum etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
invade