O, yürümek için çok yaşlıydı. - He was too old to walk.
Otobüs servisi olmadığı için, biz, istasyona giden bütün yolu yürümek zorunda kaldık. - As there was no bus service, we had to walk all the way to the station.
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to intentionally walk في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.