Tom buraya erken gelmek isteyen kişidir.
 - Tom is the one who wanted to get here early.
Bill ve John konuşmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
 - Bill and John like to get together once a month to talk.
Fort Sumter'a yemek götürmek zor olacak.
 - Getting food to Fort Sumter would be a very difficult job.
Yakında Japon yemeklerini yemeye alışırsın.
 - You will soon get used to eating Japanese food.
Adaya ulaşmak onlar için zordu.
 - It was hard for them to get to the island.
Oraya ulaşmak için uzun bir yol yürümek zorundasın.
 - You have to walk a long way to get there.
Tom'u buradan çıkarmak zorundayız.
 - We've got to get Tom out of here.
Tom yedek lastiği çıkarmak için bagajı açtı.
 - Tom opened the trunk to get the spare tire.
Hava kararmadan otele varmak istiyorum.
 - I want to reach the hotel before it gets dark.
Hava kararmadan önce eve varmak istiyorsan, acele etsen iyi olur.
 - You'd better hurry up if you want to get home before dark.
Bayan West kahvaltı hazırlamakla meşgul.
 - Mrs. West is busy getting breakfast ready.
Annem akşam yemeğini hazırlamakla meşguldü.
 - Mother was busy getting ready for dinner.
Bazı insanlar iş bulmak için sahte isimler kullanmak zorunda kaldı.
 - Some people had to use false names to get work.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
 - You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Şimdi sakıncası yoksa başlamak istiyorum.
 - Now if you don't mind, I'd like to get started.
Hemen başlamak istiyorum.
 - I'd like to get started right away.
She got from one side of the bridge to the other in no time.