Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
 - A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Adam tam bir yabancıydı.
 - The man was a total stranger.
Buralarda bir yabancıyım.
 - I'm a stranger in these parts.
Bir köpek yabancılara havlar.
 - A dog barks at strangers.