Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu.
 - We had no choice but to leave the matter to him.
O meseleye karıştırılmak istemiyorum.
 - I don't want to be involved in that matter.
Madde katı, sıvı veya gaz olarak bulunabilir.
 - Matter can exist as a solid, liquid, or gas.
Radyoaktif maddeler tehlikelidir.
 - Radioactive matter is dangerous.
Bu konuyu tartışmak için özel bir isteğim yok.
 - I have no particular desire to discuss that matter.
Konu hakkında seninle özel olarak konuşabilir miyim?
 - May I talk with you in private about the matter?