الإنجليزية - التركية
تعريف to be important. في الإنجليزية التركية القاموس.
- matter
- {f} önemli olmak
- matter
- {i} cisim
- matter
- mesele
Meselenin püf noktası odur.
-That's the crux of the matter.
Meseleyi senin yargına bırakıyorum.
-I leave the matter to your judgement.
- matter
- madde
Lütfen gelecek toplantıda maddeyi öne sür.
-Please bring the matter forward at the next meeting.
Madde sıcaklığa göre hal değiştirir.
-Matter changes its form according to temperature.
- matter
- {i} öz
Tom konu hakkında Mary ile özel görüştü.
-Tom spoke to Mary in private about the matter.
Bu konuyu tartışmak için özel bir isteğim yok.
-I have no particular desire to discuss that matter.
- matter
- {i} iltihap
- matter
- {i} mesele, sorun; konu, iş; durum
- matter
- yazılı belge
- matter
- önemi olmak
- matter
- irinlenmek
- matter
- iltihaplanmak
- matter
- {f} önemi olmak, önem taşımak, farketmek
- matter
- içerik
- matter
- farket(mek)
- matter
- madde,v.farket: n.konu
- matter
- müsvedde
- matter
- aksilik
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to be important. في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- matter
Sorry for pouring ketchup on your clean white shirt! - Oh, don't worry, it does not matter.
to be important.
الواصلة
to be im·por·tantResimler
فيديوهات
... I'm going to start with the most important question of all. ...
... So it's very important to me. ...
المفضلات