Mike bugün annesinin arabasını yıkamak zorunda değil.
 - Mike doesn't have to wash his mother's car today.
Benim işim bulaşık yıkamaktır.
 - My job is to wash dishes.
Bu gömlek yıkanmak istiyor.
 - This shirt wants washing.
Gömlek çok kirli. Sen okula gitmeden önce, o yıkanmak zorunda.
 - The shirt is very dirty. Before you go to school, it has to be washed.
Jane'in yıkanacak çok giysisi var.
 - Jane has a lot of clothes to wash.