Kilidi kırmakta zorlanmadım.
- I had no difficulty breaking the lock.
Tom Mary'nin kalbini kırmak istemiyordu.
- Tom didn't want to break Mary's heart.
Birkaç dakika erken varmak her zaman iyi bir fikir.
- It's always a good idea to arrive a few minutes early.
O, zamanında varmak için koştu.
- He ran, so as to arrive on time.
İtfaiyeciler umutsuzca olay yerine ulaşmak için çalışıyorlar. Umarız çok geç olmadan varırlar!
- Firefighters are trying desperately to reach the scene of the accident. Let's hope they arrive before it's too late!
Çok yorgun olduğum için öğle yemeği molası sırasında biraz uyudum.
- I slept a little during lunch break because I was so tired.
Oralarda bir yerde bir çay molası verelim.
- Let's have a tea break somewhere around there.
Erken gelmek için elimden geleni yapacağım.
- I'll try my best to arrive early.
Ben gelmek istiyorum.
- I would like to arrive.
Kahvaltıdan sonra yürüyüşe çıktım.
- I went for a walk after breakfast.
Savaş çıksa ne yaparsın?
- What would you do if war were to break out?
Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı.
- Truman arrived at the White House within minutes.
Biz bekledik ama o ulaşamadı.
- We waited but he failed to arrive.
Bizim sosyal engelleri yıkmak için çok çalışmamız gerekmektedir.
- We must work hard to break down social barriers.
Plastik kolayca kırılmaz.
- Plastic does not break easily.
Bambu eğildi ama kırılmadı.
- The bamboo bent but did not break.
Peter vazoyu kırmak niyetinde değildi.
- Peter didn't intend to break the vase.
O, oğlunun sigara içme alışkanlığı kırmaya çalıştı.
- He tried to break his son's habit of smoking.
Bir kazma sert zemin yüzeyleri parçalamak için kullanılan uzun saplı bir araçtır.
- A pick is a long handled tool used for breaking up hard ground surfaces.
Morning has broken.
The guests came at eight o'clock.
We arrived and booked in.
He had finally arrived on Broadway.
He died previous to my arrival.
- He died before I arrived.
... reservations or the package that's about to arrive, and ...
... But you arrive, you put a soccer ball in front of them, ...