Tom kapıyı kırmak için uğraşmaya başladı.
- Tom began trying to break down the door.
Tom Mary'nin kalbini kırmak istemiyordu.
- Tom didn't want to break Mary's heart.
Biz, zamanında istasyona varmak istiyorsak acele etmeliyiz.
- We must hurry if we want to arrive at the station on time.
Öğleden sonra erken saatlerde Kennedy Havaalanına varmak istiyorum.
- I want to arrive at Kennedy Airport early in the afternoon.
İtfaiyeciler umutsuzca olay yerine ulaşmak için çalışıyorlar. Umarız çok geç olmadan varırlar!
- Firefighters are trying desperately to reach the scene of the accident. Let's hope they arrive before it's too late!
Onlar şu anda bir mola veriyorlar.
- They're having a break at the moment.
Oralarda bir yerde bir çay molası verelim.
- Let's have a tea break somewhere around there.
Ben gelmek istiyorum.
- I would like to arrive.
İşyerine ter içinde gelmek istemiyorum.
- I don't want to arrive all sweaty at work.
Kahvaltıdan sonra yürüyüşe çıktım.
- I went for a walk after breakfast.
Tom, yataktan dışarı fırladı, bazı giysiler giyiverdi, kahvaltı yaptı ve on dakika içinde kapıdan çıktı.
- Tom sprang out of bed, threw on some clothes, ate breakfast and was out of the door within ten minutes.
Biz bekledik ama o ulaşamadı.
- We waited but he failed to arrive.
Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı.
- Truman arrived at the White House within minutes.
Bizim sosyal engelleri yıkmak için çok çalışmamız gerekmektedir.
- We must work hard to break down social barriers.
Bambu eğildi ama kırılmadı.
- The bamboo gave but did not break.
Bambu eğildi ama kırılmadı.
- The bamboo bent but did not break.
Lütfen bu vazoyu kırmamak için dikkatli ol.
- Please be careful not to break this vase.
Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
- If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
Bir kazma sert zemin yüzeyleri parçalamak için kullanılan uzun saplı bir araçtır.
- A pick is a long handled tool used for breaking up hard ground surfaces.
Morning has broken.
The guests came at eight o'clock.
We arrived and booked in.
He had finally arrived on Broadway.
He died previous to my arrival.
- He died before I arrived.
... But you arrive, you put a soccer ball in front of them, ...
... reservations or the package that's about to arrive, and ...