الإنجليزية - التركية
تعريف to apply habitually; to devote; to habituate; with to في الإنجليزية التركية القاموس.
- addict
- {i} bağımlı
Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim.
-I'm an alcoholic. I'm a drug addict. I'm homosexual. I'm a genius.
Amerika daki çoğu suçlu uyuşturucuya bağımlıdır.
-Many criminals in America are addicted to drugs.
- addict
- bağımlılık yapmak
- addict
- (Tıp) addikt
- addict
- tiryaki
- addict
- müptelâ kimse
- addict
- alışık,müptela
- addict
- alışkanlık husule getiren
- addict
- {f} bağımlısı olmak
- addict
- bağımlı ol
Benim hakkımda bilmen gereken bir şey bilgisayar oyunlarına bağımlı olduğumdur.
-Something you should know about me is that I'm addicted to computer games.
Masajlarıma tamamen bağımlı olacaksın.
-You'll become totally addicted to my massages.
- addict
- düşkün olmak addictive tiryaki eden
- addict
- kendini vermek
- addict
- bir şeye düşkün kimse
- addict
- (Tıp) Bir itiyada düşkün, tiryaki (özellikle alkol, ilaç veya uyuşturucu madde müptelası)
- addict
- be addicted to alışmak
- addict
- (fiil) alıştırmak, alışmak, bağımlısı olmak, tiryaki olmak
- addict
- {i} düşkün
Sami ona çok düşkündü.
-Sami was so addicted to that.
Sami sosyal medyaya düşkündü.
-Sami was addicted to social media.
- addict
- (isim) bağımlı, tiryaki; düşkün, meraklı
- addict
- tiryakisi olmak
- addict
- {f} alışmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to apply habitually; to devote; to habituate; with to في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- addict
to apply habitually; to devote; to habituate; with to
الواصلة
to ap·ply habitually; to devote; to habituate; with toالنطق
Resimler
السابق
المفضلات