تعريف to a greater extent (than) في الإنجليزية التركية القاموس.
- any more
- başka
Şimdi başka sorulara cevap vermeyeceğim.
-I won't answer any more questions right now.
Başka sürprizler istemiyorum.
-I don't want any more surprises.
- any more
- gayrı
- any more
- daha çok
Daha çok öğrencinin gelmek istediğini sanmıyorum.
-I don't think any more students want to come.
Seni senin beni sevdiğinden daha çok sevmiyorum.
-I don't like you any more than you like me.
- any more
- artık
Artık onu, içmekten alıkoymalıyız.
-We have to stop him from drinking any more.
Kızınız artık bir çocuk değildir.
-Your daughter is not a child any more.
- any more
- daha fazla
O, hakaretlere daha fazla katlanmadı.
-She could not put up with the insults any more.
Burada kısa süre dinlenelim. Bacaklarım yorgun ve ben daha fazla yürüyemiyorum.
-Let's take a short rest here. My legs are tired and I can't walk any more.
- any more
- daha fazla: Don't give me any more! Bana daha fazla verme!
- any more
- artık: Belma doesn't live here any more. Artık Belma burada oturmuyor
المصطلحات ذات الصلة
تعريف to a greater extent (than) في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- any more
I don't like Braques any more than I like Picasso.