time now now

listen to the pronunciation of time now now
الإنجليزية - التركية

تعريف time now now في الإنجليزية التركية القاموس.

now
şimdi

Şimdi havaalanındayım. - I'm at the airport now.

O şimdi iyi; ne çok ağır ne de çok hafif. - It's good now; neither too heavy nor too light.

for a long time (now)
çoktan beri
for some time now
bir süredir
now
şu aralar
now
şu tapta
now
şu anda

Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır. - What I want now is not money, but time.

Ben, şu anda ters bir şey düşündüğüne dair bahse girerim. - I just bet you were thinking something perverse just now.

now
hemen

O şimdi öğle yemeğinde dışarıda olacak, bu yüzden hemen aramamız bir işe yaramaz. - He'll be out at lunch now, so there's no point phoning straight away.

İlerlemek ve faturayı hemen ödemek sanırım mantıklı olur. - I suppose it makes sense to go ahead and pay the bill right now.

now
{i} şu an

Şu an sadece ısınıyorum. - I am only warming up now.

Asama yanardağı şu an hareketsiz. - Mt. Asama is now dormant.

from now on, from this time on
Artık, bu sefer gelen
from now on; from this time on
su andan itibaren, bu sefer itibaren
now
acilen
now
conj. mademki
now
halen

Şimdi bile, biz halen onun gerçek katil olduğundan şüpheleniyoruz. - Even now, we still doubt that he is the real murderer.

up to this time, until now
up bu kez, şimdiye kadar
for a long time now
kaç zamandır
now
zaman zaman

Şimdi bile zaman zaman artçı şoklar var. - Even now there are occasional aftershocks.

Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım. - I meet him at school now and then.

now
öylenow this
now
now that bazen biri bazen öteki
now
şimdiki zaman
now
bağlaç
now
(zarf) şimdi, şu anda, halen, acilen, hemen, derhal
now
(bağlaç) mademki, dığından
now
now and then ara sıra
now
argo günümüze uygun
الإنجليزية - الإنجليزية
now
now is the time
the right time is now
time now now
المفضلات