Benim yerim genellikle bu kadar karmaşa değil.
- My place isn't usually this much of a mess.
Yüzmenin bu kadar çok eğlenceli olabileceğini bilmiyordum.
- I never knew swimming could be this much fun.
Yüzmenin bu kadar çok eğlenceli olabileceğini bilmiyordum.
- I never knew swimming could be this much fun.
Yıllardır bu kadar çok eğlenmedim.
- I haven't had this much fun in years.
Bu kadar çok yardım edebileceğimden emin değilim.
- I'm not sure I can be all that much help.
Tom yarın burada olmayacak. Sana bu kadar çok garanti veriyorum.
- Tom won't be here tomorrow. I guarantee you that much.
... So thank you very much, and I'm very pleased to be a part ...
... how much it matters ...