Hırsızlar arasında onur vardır.
- There is honor among thieves.
Hırsızlar, kendilerini bekleyen bir arabayla kaçtılar.
- The thieves made off in a waiting car.
Onlar hırsızı ağaca bağladılar.
- They bound the thief to a tree.
Hırsız suçüstü yakalandı.
- The thief was caught in the act.
Hırsızlar çalıntı yağmayı kendi aralarında böldü.
- The thieves divvied up the stolen loot among themselves.
Hırsızlar saraya girdi ve prensesin elmaslarını çaldılar.
- Thieves broke into the palace and stole the princess's diamonds.
Hırsızlar çalıntı yağmayı kendi aralarında böldü.
- The thieves divvied up the stolen loot among themselves.
Hırsızlar kadının arabasını çalmak istedi fakat beceremediler çünkü düz vites kullanmasını bilmiyorlardı.
- The thieves tried to steal the woman's car, but they couldn't because they didn't know how to drive a manual.