Tesadüfen, bir kaplıca buldum.
- By chance, I found a hot spring.
Kasaba kaplıcası ile ünlüdür.
- The town is famous for its hot spring.
Mary kaplıcaya gitmeyi sever.
- Mary loves going to the spa.
Mary ile bir kaplıcaya gittim.
- I went to a spa with Mary.
Onun iyi bir kombinasyon olduğunu düşünmüyor musun?
- Don't you think that's a good combination?
Biftek ve kırmızı şarap iyi bir kombinasyon yapar.
- Steak and red wine make a good combination.