the very same

الإنجليزية - التركية

تعريف the very same في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

the same

{i} tıpkı

the same

{i} farketmez

the same

{i} değişmemiş

the same

{i} aynı

Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır. - A person's heart is approximately the same size as their fist.

Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir. - The Eiffel Tower is in the same city as the Louvre Museum.

the same

{i} aynen

the same

{i} aynı şekilde

O, işi babasının yaptığı gibi aynı şekilde yaptı. - He did business in the same manner as his father did.

Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir. - In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.

the same

{i} farksız

very same

Aynı

Aynı hatayı tekrar yaptın. - You have made the very same mistake again.

Ben sadece aynısını John'a söylüyordum. - I was just saying the very same thing to John.

the same

aynı kişi

the same

aynısı

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف the very same في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

exactly the same

المصطلحات ذات الصلة

the same

idem

The same

ilk

the same

{i} same thing as mentioned before

الواصلة

the ve·ry same

التركية النطق

dhi veri seym

النطق

/ᴛʜē ˈverē ˈsām/ /ðiː ˈvɛriː ˈseɪm/

فيديوهات

... to do is to go back to the very same policies that got us there. ...

... Well, believe it or not, that same comet, the very same comet that initiated the British ...