Ne ölçüde ona güvenilebilir?
 - To what extent can he be trusted?
Bir ölçüde seninle aynı fikirdeyim.
 - I agree with you to a certain extent.
Bir dereceye kadar ona güvenirim.
 - I trust him to some extent.
Bir dereceye kadar seninle aynı fikirdeyim.
 - To some extent I agree with you.
Dan, Linda'nın suç tarihinin boyutunu bilmiyor.
 - Dan doesn't know the extent of Linda's criminal history.
Leyla'nın mektupları onun ırkçılığının boyutlarını ortaya çıkardı.
 - Layla's letters revealed the extent of her racism.
Söylediğini bir miktar kabul ediyorum.
 - I accept what you say to some extent.