Bütün aile buğdayı hasat için yardımcı oldu.
 - The whole family helped harvest the wheat.
Kötü hasat büyük gıda sıkıntısına neden oldu.
 - The bad harvest caused massive food shortages.
Senin zeytinlerini toplamam.
 - I don't harvest your olives.
Kasım ayında zeytinler yağı çıkarılmak üzere ağaçlardan toplanır.
 - In November, olives are harvested from the trees to make oil.
Yağmurlar ürünü harap etti.
 - The rains ruined the harvest.
Sonbaharda bizim yaz ürünlerimizi hasat ederiz.
 - In the fall we harvest our summer crops.