the oldest

listen to the pronunciation of the oldest
الإنجليزية - التركية

تعريف the oldest في الإنجليزية التركية القاموس.

oldest
büyük

Tom'un en büyük oğluyla kesinlikle sorunları var. - Tom definitely had problems with his oldest son.

En büyük erkek evladın kaç yaşında? - How old is your oldest son?

oldest
en yaşlı

Hem Facebook'un hem de Twitter'ın en yaşlı üyesi olan Ivy Bean, 104 yaşında öldü. - Ivy Bean, the oldest user of both Facebook and Twitter, died at 104.

Tom öylesine yaşlıydı ki köydeki en yaşlı bile önceleri onu yaşlı bir adam olarak biliyordu. - Tom is so old that even the oldest in the village first knew him as an old man.

oldest
{s} en eski

Tom benim en eski arkadaşlarımdan biri. - Tom is one of my oldest friends.

Bu, Boston'un en eski restoranıdır. - This is Boston's oldest restaurant.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف the oldest في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

oldest
Most old
oldest
first in time; "the oldest rocks on the planet
oldest
first in time; "the oldest rocks on the planet"
the oldest

    الواصلة

    the old·est

    التركية النطق

    dhi ōldıst

    النطق

    /ᴛʜē ˈōldəst/ /ðiː ˈoʊldəst/

    فيديوهات

    ... IT'S THE OLDEST TRICK IN THE BOOK. ...
المفضلات