Trafik kurallarına uymalıyız.
 - We should obey the traffic rules.
Trafik kurallarına riayet etmelisin.
 - You should obey the traffic rules.
Bu yol üzerinde sürekli bir trafik akışı vardır.
 - There is a constant flow of traffic on this road.
Genişleyen kaldırımlar trafiğin akışını yavaşlatıyor.
 - Curb extensions force traffic to slow down.
Babam bu sabah trafik sıkışıklığı nedeniyle işe geç kaldı.
 - My father was late for work this morning because of a traffic jam.
İşçinin öğle on ikide gelmesi bekleniyordu fakat birkaç saattir bir trafik sıkışıklığında sıkıştı.
 - The handyman was supposed to arrive at twelve noon, but got stuck in a traffic jam for a few hours.