the-act-of-punishing

listen to the pronunciation of the-act-of-punishing
الإنجليزية - التركية

تعريف the-act-of-punishing في الإنجليزية التركية القاموس.

penalty
ceza

Ölüm cezasını kaldırmalıyız. - We should abolish the death penalty.

Onun suçu ölüm cezasını hak etti. - His crime deserved the death penalty.

punishment
ceza

Tom kesinlikle o tür cezayı hak edecek bir şey yapmadı. - Tom certainly hadn't done anything that deserved that kind of punishment.

Raskolnikov, Dostoyevski tarafından yazılan Suç ve Ceza isimli kitabının baş kahramanıdır. - Raskolnikov is the protagonist of the book of Crime and Punishment written by Dostoevsky.

penalty
(Avrupa Birliği) ceza, yaptırım
penalty
(Ticaret) müeyyide
penalty
(Ticaret) cayma tazminatı
punishment
(Osmanlıca) tecziye
punishment
ukubet
punishment
zarar verme
punishment
cezalandırma

Bireysel suçların sonucunun ortak cezalandırma olması gerekir. - The consequence of individual crimes should be collective punishment.

penalty
{i} penaltı

Penaltı kaçırılmıştı. - The penalty was missed.

penalty
{i} spor penaltı
penalty
{i} para cezası
punishment
{i} sert davranma
punishment
{i} hırpalama
punishment
{i} yüklenme
punishment
{i} eziyet
الإنجليزية - الإنجليزية
penalty
punishment
penalization
penalisation