that which is present or near

الإنجليزية - التركية

تعريف that which is present or near في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

this

bu

this

{s} (çoğ. these) bu

this

böylesine

Böyle bir yerde asla böylesine güzel bir otel ummuyordum. - I never expected such a nice hotel in a place like this.

Bu, çocuk yetiştirmek için böylesine harika bir yer olurdu. - This would be such a great place to raise kids.

this

bu kadar

O, daha önce hiç bu kadar korkmamıştı. - She'd never been this frightened before.

Bu kadar uzun bir zamandan sonra bu şarkıyı İşitmek gerçekten eski zamanları geri getiriyor. - Hearing this song after so long really brings back the old times.

this

böyle

Ben böyle bir şapka almakla ilgileniyorum. - I am interested in getting a hat like this.

İşte ben İngilizce'yi böyle öğrendim. - This is how I learned English.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف that which is present or near في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

{p} this

الواصلة

that which I·s pres·ent or near

التركية النطق

dhıt hwîç îz prizent ır nîr

النطق

/ᴛʜət ˈhwəʧ əz prēˈzent ər ˈnər/ /ðət ˈhwɪʧ ɪz priːˈzɛnt ɜr ˈnɪr/