telefoniert

listen to the pronunciation of telefoniert
الإنجليزية - التركية

تعريف telefoniert في الإنجليزية التركية القاموس.

called
{f} adlandır: adj.adlandırılan
called
çağırılmak

Hiç kimse aptal diye çağırılmaktan hoşlanmaz. - No one likes to be called stupid.

called
adı verilmek
called
isimlendirilen
called
adlandırılan

Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir. - You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.

called
adlandırılmış

Dört Galile uyduları Io, Europa, Ganymede ve Callisto olarak adlandırılmıştır. - The four Galilean moons are called: Io, Europa, Ganymede and Callisto.

called
anılmak
called
namında
called
adındaki

Tom, Mary'ye Jackson adındaki bir psikoloğu ziyaret etmesini söyledi. - Tom told Mary to visit a psychologist called Dr. Jackson.

Görünüşe göre, o Tatoeba adındaki bir Japon kızla buluşuyor. - He apparently dates a Japanese girl called Tatoeba.

called up
(Askeri) askere çağrılmak
called
adlanan
called
denilen

Hiroshima'da Kuchiwa denilen bir yer var. - There's a place called Kuchiwa in Hiroshima.

Kuzey kutbu kırlangıcı denilen bir kuş duydun mu? - Have you heard of a bird called the Arctic Tern?

called
{f} çağır

Tom Mary için bir taksi çağırdı. - Tom called a cab for Mary.

Başkan, askeri güçleri çağırdı. - The President called out the troops.

called
adlandır

Onlar Greeley'i bir aptal ve bir hain olarak adlandırdı. - They called Greeley a fool and a traitor.

Genç bir köpek enik olarak adlandırılır. - A young dog is called a puppy.

called
adlı

Bayan Stevens, Bay Dell adlı biri ofisinizde sizi bekliyor. - Someone called Mr Dell is waiting for you in your office, Mrs Stevens.

Mary Gizli aşk adlı kompozisyonu için bir ödül aldı. - Mary received an award for her composition called Secret love.

called
{f} çağır: adj.isimlendir
called up
(Askeri) (TO BE) Askere çağrılmak