I'll make a phone call.
- Bir telefon konuşması yapacağım.
Tom said he had an important call to make.
- Tom yapacak önemli bir telefon konuşması olduğunu söyledi.
Robert broke off in the middle of his phone call.
- Robert telefon konuşmasının ortasında kırılıp ayrıldı.
I'll make a phone call.
- Bir telefon konuşması yapacağım.