tümpel

listen to the pronunciation of tümpel
ألمانية - التركية
- {'tümpıl} r su birikintisi, irkinti
[der] su birikintisi
الإنجليزية - التركية

تعريف tümpel في الإنجليزية التركية القاموس.

pond
gölcük
pond
{i} gölet

Gölette neredeyse hiç su yok. - There's almost no water left in the pond.

Tom gölete bir taş attı. - Tom threw a rock into the pond.

pool
{i} yüzme havuzu

Otelin yüzme havuzunu kullanabilirsiniz. - You can use the hotel's swimming pool.

Yüzme havuzuna daldı. - She dived into the swimming pool.

pond
pond lily nilüfer çiçeği
pond
pondlethavuzcuk
pond
göl süseni
pond
yapay göl
pond
(Çevre) küçük su birikintisi
pond
havuzcuk
pond
pond life gölde yaşayan hayvancıklar
pond
okyanus
pond
havuz

O, havuza bir taş attı. - He threw a rock into the pond.

Bir Japon bahçesi genellikle içinde bir havuza sahiptir. - A Japanese garden usually has a pond in it.

pond
pondweedsu
pond
gölek
pond
(İnşaat) havuz, göl
pool
Birden çok işletmenin bir grup başkanının yönetimi altında, belirli bir işi gerçekleştirmek amacıyla belirli bir süre için oluşturdukları topluluk
ألمانية - الإنجليزية
pool
pools
pond