tüfeklik

listen to the pronunciation of tüfeklik
التركية - الإنجليزية
armory; gun-stand
gun rack
gun case
tüfek
rifle

He carried a rifle on his shoulder. - Omuzunda bir tüfek taşıyordu.

Benjamin shot a bear with a rifle. - Benjamin, bir ayıyı tüfekle vurdu.

tüfek
musket
tüfek
{i} piece
tüfek
(Fizik) muzzle
tüfek
gun

The mafia boss was killed in a hail of machine gun fire. - Mafya babası makineli tüfek ateşi yağmurunda öldürüldü.

He kept the invaders at bay with a machine gun. - O, bir makineli tüfek ile işgalcileri körfezde tuttu.

tüfek
gat
tüfek
(eski) fusil
tüfek
rifle, gun
tüfek
carbine
التركية - التركية
Kışla gibi yerlerde tüfekleri düzenli bir biçimde koymak için yapılmış yer
Tüfek kılıfı
Tüfek
(Osmanlı Dönemi) BİRKÎL
Tüfek
(Osmanlı Dönemi) SEBTANE
tüfek
Savaş veya avda kullanılan, uzun namlulu ateşli silah