Oğlunun kazada yaralandığı haberi ona büyük bir şoktu.
 - The news that her son was injured in the accident was a great shock to her.
Hepimiz büyük şoktan dolayı ürperdik.
 - We all shuddered from the great shock.
Dünkü haber tarafından sarsıldım.
 - I was shocked by yesterday's news.
Tom biraz sarsılmış görünüyordu.
 - Tom looked a little shocked.
Bu saat darbeye dayanıklı.
 - This watch is shock-proof.