Tom yıllarca Fransızca konuşmadı.
- Tom hasn't spoken French in years.
Yuko bir yabancı ile asla konuşmadı.
- Yuko has never spoken with a foreigner.
Benim konuştuğumdan beri Tom'la konuşmaktasın, değil mi?
- You've spoken with Tom since I have, haven't you?
O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
- She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood.
O benimle konuşmuyor.
- She doesn't speak to me.
Papua Yeni Gine'de, Papualılar tarafından konuşulan 850 farklı dil vardır.
- In Papua New Guinea, there are 850 different languages spoken by Papuans.
Dido dili, Dağıstan'da yaklaşık 15.000 kişi tarafından konuşulan bir Kuzeydoğu Kafkasya dilidir.
- Tsez is a Northeast Caucasian language spoken by about 15,000 people in Dagestan.
Papua Yeni Gine'de, Papualılar tarafından konuşulan 850 farklı dil vardır.
- In Papua New Guinea, there are 850 different languages spoken by Papuans.
Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir.
- It isn't a surprise that English is the world's most spoken language.
Onlarla konuşmadıkça nadiren konuşan insanlar vardır.
- There are people who seldom speak unless they're spoken to.
Hiç İngilizce konuşan bir izleyici ile konuştun mu?
- Have you ever spoken to an English speaking audience?
His music really speaks to me.
... HAS YOUR CEREAL SPOKEN TO YOU BEFORE? ...