Tom hakkında endişeliyim.
- I'm concerned about Tom.
Tom Mary hakkında endişeli.
- Tom is concerned about Mary.
Tom'la ilgili endişeliyim.
- I've been concerned about Tom.
Neden bu kadar ilgilisin?
- Why are you so concerned?
Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir.
- This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking.
Zaman geçerken, insanlar konuyla gittikçe daha az ilgilendiler.
- As time went on, people grew less and less concerned about the matter.
İnsanlar ırksal sorunlar hakkında kaygılılar.
- People are concerned about racial problems.
Onlar gerçekten kaygılıydılar.
- They were really concerned.