something that is difficult; hardship, trouble

listen to the pronunciation of something that is difficult; hardship, trouble
الإنجليزية - التركية

تعريف something that is difficult; hardship, trouble في الإنجليزية التركية القاموس.

difficulty
güçlük

Yaşlı kadın merdivenleri güçlükle tırmandı. - The old woman climbed the stairs with difficulty.

O, şiiri ezberlemede güçlük çekmedi. - She had no difficulty in learning the poem by heart.

difficulty
zorluk

Bu tür müzik, daha yaşlı insanların anlamakta zorluk çektiği bir şeydir. - This kind of music is something that older people have difficulty understanding.

Otobüs durağını bulmakta çok zorluk çektik. - We had much difficulty in finding the bus stop.

difficulty
{i} sorun

Ben bu sorunu güçlükle çözdüm. - I solved this problem with difficulty.

Sorunu çözmede zorluk çektim. - I had difficulty working out the problem.

difficulty
düğüm
difficulty
{i} sıkıntı

Eğer herhangi bir sıkıntın olursa, benden yardım iste. - If you have any difficulty, ask me for help.

Herhangi bir sıkıntı içinde misin? - Are you in any difficulty?

difficulty
be in difficulties parasız kalmak
difficulty
{i} külfet
difficulty
güç şey
difficulty
make veya raise a difficulty güçlük çıkarmak
difficulty
{i} meşakkat
difficulty
{i} sıkıntı, problem. make difficulties zorluk çıkarmak
difficulty
güçlük zorluk
difficulty
itiraz
difficulty
nazlanma
difficulty
{i} engel
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} difficulty
something that is difficult; hardship, trouble
المفضلات