Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
 - I don't know anything about her family.
Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
 - I listened, but I didn't hear anything.
Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
 - If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
 - This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
 - Can you see anything at all there?
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
 - Can you see anything in there?
Senin için ne olsa yapmaya hazırım.
 - I am quite willing to do anything for you.
Bu şimdiye kadar gördüğüm hiç bir şeye benzemiyor.
 - That doesn't look like anything I've ever seen.
Hiç bir şeyi asla önceden tahmin edemem.
 - I can never predict anything.