- تعريف skills في الإنجليزية التركية القاموس.
-  (Dilbilim) beceriler Tom insani becerilerini geliştirmeli. -Tom needs to improve his people skills. 
 Tom bir fotoğrafçı olarak becerilerini geliştirmek istedi. -Tom wanted to hone his skills as a photographer. 
 
- vasıflar 
- yetenek Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler. -Students should develop their reading skills. 
 Sanırım bir yerli konuşur ile daha sık konuşsam, İngilizce yeteneklerim çabucak gelişir. -I think if I talked more often with a native speaker, my English skills would improve quickly. 
 
- skill
- hüner 
- skills based
- beceri odaklı 
- skills of
- becerilerin 
- skills transfer
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) beceri transferi
- skill
-  (Askeri,Teknik) yetenek Bir insan ne kadar çok yetenek öğrenirse, topluma o kadar daha çok katkıda bulunur. -The more skills one masters, the greater contribution one can make to society. 
 Lisa o kadar yeteneklidir ki kendisi için vida ve benzeri küçük nesneleri bile yapabilir. -Lisa is so skillful that she can even make screws and similar small objects for herself. 
 
- skill
- kabiliyet 
- people skills
- insan ilişkileri becerisi 
- skill
-  {i} beceriklilik
- skill
- maharet Çalışan bir adama yaşına göre değil maharetine göre ödeme yapılmalı. -A working man should be paid in proportion to his skill, not his age. 
 
- skill
- marifet 
- study skills
-  (Dilbilim) öğrenim becerileri
- skill
-  (Askeri) YETENEK, BECERİ, MELEKE, USTALIK
- communication skills
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) iletişim becerileri
- computer skills
-  (Bilgisayar) bilgisayar becerileri
- core skills
- çekirdek beceriler 
- four skills
-  (Dilbilim) dört beceri
- language skills
- dil becerileri 
- manipulative skills
- el becerileri 
- motor skills
-  (Tıp) motor beceriler
- skill
- vasıf 
- skill
- el alışkanlığı 
- skill
- sanat Kesinlikle sanatsal becerilerim yok. -I have absolutely no artistic skills. 
 Yeteneği ve sanatı olan bu dünyada ünlü olur. -He who has skill and art, becomes famed in the world. 
 
- skill
- meleke 
- social skills
- sosyal beceriler 
- study skills
-  (Dilbilim) araştırma becerileri
- acquire skills
- ustalık kazan 
- skill
- beceri Bu kurs İlkyardımda temel becerileri öğretir. -This course teaches basic skills in First Aid. 
 Tom insani becerilerini geliştirmeli. -Tom needs to improve his people skills. 
 
- skill
- kesp 
- skill
- ustalık Aleti ustalıkla idare etti. -He handled the tool skillfully. 
 
- design skills
- tasarım becerileri 
- interpersonal skills
- kişilerarası beceriler 
- mathematical skills
- matematik 
- personal skills
- kişisel beceriler 
- social skills
- sosyal beceri 
- study skills
- çalışma becerileri 
- acquire skills
- ustalık kazanmak 
- adaptive skills
-  (Tıp) adaptif beceriler
- adaptive skills
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) uyum becerileri
- application skills
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) uygulama becerileri
- apply one's skills
- becerisini kullanmak 
- basic skills
- Temel Yetiler 
- enabling skills
-  (Dilbilim) alt beceriler
- human relations skills
-  (Ticaret) beşeri ilişkiler becerisi
- interpersonal skills
- çevresiyle uyum becerisi 
- micro skills
-  (Dilbilim) alt beceriler
- perceptual motor skills
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) algısal motor beceriler
- productive skills
-  (Dilbilim) üretken beceriler
- psychomotor skills
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) psikomotor beceriler
- receptive skills
-  (Dilbilim) alımlayıcı beceriler
- receptive skills
-  (Dilbilim) algılayıcı beceriler
- sequencing skills
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) sıralama becerileri
- skill
- eksperlik