In that respect, my opinion differs from yours.
- O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
I can't afford such a good camera as yours.
- Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam.
It’s all yours.
Yours sincerely, Yours faithfully, Yours, Sincerely yours.
Hello, are you Mr Ogawa?
- Merhaba, siz Bay Ogawa mısınız?
I do not understand you.
- Siz insanları anlamıyorum.
I couldn't have done that without your help.
- Sizin yardımınız olmadan onu yapamazdım.
Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house.
- Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır.
Your opinion seems to be out of date.
- Sizin fikirleriniz güncelliğini yitirmiş gibi görünüyor
I think we're out of your size.
- Sanırım sizin bedeniniz bitti.
It's none of your business.
- Bu sizi ilgilendirmez.
That's none of your business.
- Onun sizinle bir ilgisi yok.
Our children are at school; where are yours?
- Bizim çocuklar okulda; sizinkiler nerede?
I need a pencil. Can I use one of yours?
- Bir kaleme ihtiyacım var. Sizinkilerden birini kullanabilir miyim?