Çinliler cana yakın bir millettir.
- The Chinese are a friendly people.
Tokyo'da her çeşit millet yaşar.
- All sorts of people live in Tokyo.
Amerikalılar demokratik bir ulustur.
- The Americans are a democratic people.
Bu onların diğer uluslarla ortak neye sahip olduklarıdır.
- This is what they have in common with other peoples.
Seyahat, insanları bilgili yapar.
- Traveling makes people knowledgeable.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.
- Some people in the world suffer from hunger.
Dünyada birçok insan açtır.
- Many people in the world are hungry.
Kalabalık bir insan grubu toplandı.
- A large crowd of people gathered.
Caddede bir kalabalık var.
- There is a crowd of people on the street.
Romatoid artrit belirtileri olan kişiler, ne yedikleri konusunda çok dikkatli olmalılar.
- People with rheumatoid arthritis symptoms should be careful about what they eat.
Tom ünlü kişilerin taklitlerini yapar.
- Tom does impersonations of famous people.
Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.
- There were cars burning, people dying, and nobody could help them.
Hiç kimse tam olarak kaç kişinin kendilerini hippi kabul ettiklerini bilmez.
- No one knows exactly how many people considered themselves hippies.
Ailemde dört kişi var.
- There are four people in my family.
Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
- Only a few people showed up on time.