الإنجليزية - التركية
تعريف sharing answers or coping another work في الإنجليزية التركية القاموس.
- cheating
- kalpazanlık
- cheating
- aldatarak
- cheating
- müzevirlik
- cheating
- boğuntu
- cheating
- aldatan eş
- cheating
- eşini aldatan eş
- cheating
- {f} aldat
Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:Sen kedi çalıyorsun!.
-It appears that my husband is cheating on me with my friend. I want to tell her: You thieving cat!.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
-The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
- cheating
- aldat(mak)
- cheating
- düzen hazırlama
- cheating
- {i} dolap
- cheating
- dalavere döndürme
- cheating
- {i} hilekârlık
Onu hilekarlıkla suçladım.
-I accused him of cheating.
- cheating
- [n] kopya çekme
- cheating
- aldatan
- cheating
- {i} hile
Tom'un hile yaptığını düşünüyorum.
-I think Tom's cheating.
Beni hile yapmakla mı suçluyorsun?
-Are you accusing me of cheating?
- cheating
- {i} dalavere
Tom dalavereden suçlandı.
-Tom has been accused of cheating.
- cheating
- dolap çevirme
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف sharing answers or coping another work في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- cheating
sharing answers or coping another work
الواصلة
sharing answers or cop·ing an·oth·er workالتركية النطق
şerîng änsırz ır kōpîng ınʌdhır wırkالنطق
/ˈsʜerəɴɢ ˈansərz ər ˈkōpəɴɢ əˈnəᴛʜər ˈwərk/ /ˈʃɛrɪŋ ˈænsɜrz ɜr ˈkoʊpɪŋ əˈnʌðɜr ˈwɜrk/
Resimler
السابق
المفضلات