Acil tıbbi mücadeleye ihtiyacın var.
 - You need immediate medical attention.
McKinley Küba'da acil bir ateşkes istedi.
 - McKinley demanded an immediate ceasefire in Cuba.
Ben hemen bir doktor görmeliyim.
 - I need to see a doctor immediately.
Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.
 - Search and rescue operations began immediately.
Tom Mary'nin en yakın amiridir.
 - Tom is Mary's immediate supervisor.
Bu adam benim en yakın amirimdir.
 - This man is my immediate superior.
Şimdiki patronumu memnun etmek zordur.
 - My immediate boss is tough to please.
Eve vardıktan sonra derhal bir yemek hazırlamaya girişti.
 - Upon arriving home, he immediately set about preparing a meal.
Ayrıntılar hemen hazır değildi.
 - Details weren't immediately available.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
 - We ate a hasty meal and left immediately.
Sen yakın tehlike içinde misin?
 - Are you in immediate danger?
Yakın geleceğim için planlarım yok.
 - I don't have plans for my immediate future.
Delegeler derhal oylarını kullandılar.
 - The delegates voted immediately.
Yangın derhal söndürüldü.
 - The fire was put out immediately.