sehr fleißig

listen to the pronunciation of sehr fleißig
الإنجليزية - التركية

تعريف sehr fleißig في الإنجليزية التركية القاموس.

hardworking
{s} çalışkan

Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir. - The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.

Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor. - The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.

hardworking
çok çalışkan

Tom çok çalışkan değil. - Tom isn't very hardworking.

Tom çok çalışkan bir öğrencidir. - Tom is a very hardworking student.

hard-working
çok çalışkan

Sami çok çalışkan biri adamdı. - Sami was a very hard-working guy.

Çinliler çok çalışkan bir halktır. - The Chinese are a hard-working people.

hard-working
Çalışkan, azimli
hard-working
Çalışkan

Tom'un karısı çalışkandır. - Tom's wife is hard-working.

Çinliler çok çalışkan bir halktır. - The Chinese are a hard-working people.

hardworking
{s} gayretli
hardworking
{s} hamarat
hardworking
{s} çok çalışan
hardworking
{s} ateş gibi
ألمانية - الإنجليزية
hard-working
hardworking