الإنجليزية - التركية
تعريف seelisch bedingt في الإنجليزية التركية القاموس.
- emotional
- {s} duygusal
Madison Kongrede çok duygusal bir konuşma yaptı.
-Madison made an emotional speech in Congress.
Tom'un birkaç duygusal problemi var.
-Tom has some emotional problems.
- emotional
- {s} hissi
- emotional
- {s} içli
- emotional
- {s} duyarlı
- emotional
- duysal
- emotional
- (Tıp) emosyonel
- emotional
- {s} heyecanlı
- emotional
- müteessir edici
- emotional
- duyarlık
- emotional
- çoşkun
- emotional
- {s} hassas
Ben çok hassas ve duygusal bir insanım.
-I'm a very sensitive and emotional person.
- emotional
- {s} duygulu
Bizden daha duygulular.
-They are more emotional than we.
- emotional
- (Tıp) Hislere bağlı olarak gelişen
- psychological
- (sıfat) psikolojik, ruhsal, ruhbilimsel
- psychological
- {s} psikolojik
Bu kaza onu psikolojik olarak travmatize etti.
-This accident has psychologically traumatized him.
Bu kaza onda psikolojik travmaya neden oldu.
-This accident has caused him psychological trauma.
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف seelisch bedingt في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- psychological
- emotional
seelisch bedingt
Resimler
السابق
المفضلات