Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir.
 - His handwriting slants forwards, whereas hers slants backwards.
Hayat sadece geriye doğru anlaşılabilir ama ileriye doğru yaşanmalıdır.
 - Life can only be understood backwards, but it must be lived forwards.
Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?
 - Why is it easier to park the car backwards than forwards?
Hayat sadece geriye doğru anlaşılabilir ama ileriye doğru yaşanmalıdır.
 - Life can only be understood backwards, but it must be lived forwards.
Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?
 - Why is it easier to park the car backwards than forwards?
İleri! Durmadan, korkmadan!
 - Forwards! Without stopping without fearing!
Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?
 - Why is it easier to park the car backwards than forwards?
Hayat sadece geriye doğru anlaşılabilir ama ileriye doğru yaşanmalıdır.
 - Life can only be understood backwards, but it must be lived forwards.
Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?
 - Why is it easier to park the car backwards than forwards?