التركية - الإنجليزية
تعريف seçmenlik في التركية الإنجليزية القاموس.
- electorship
- The office or status of an elector
- The position or term of an elector
- seçmen
- voter
Will the Social Democrats succeed in mobilizing enough voters on Election Day?
-Sosyal Demokratlar seçim günü yeterince seçmeni harekete geçirmeyi başaracak mı?
Voters must not be corrupted.
-Seçmenler bozuk olmamalıdır.
- seçmen
- electrorate
- seçmen
- elector
Garfield won 214 electoral votes.
-Garfield 214 seçmen oyu kazandı.
The electorate will decide who becomes the next president.
-Seçmenler bir sonraki başkanın kim olacağına karar verecek.
- seçmen
- poll
- seçmen
- voter, elector, constituent
- seçmen
- constituent
- seçmen
- (kadın) electress
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف seçmenlik في التركية التركية القاموس.
- Seçmen olma durumu
- seçmen
- Seçimde oy verme hakkı olan kimse, müntehip
- seçmen
- Seçimde oy verme hakkı olan kimse, müntehip: "Mahallî idareler ... seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişilerdir."- Anayasa
المصطلحات ذات الصلة
seçmenlik
الواصلة
seç·men·likResimler
السابق
المفضلات