seçi

listen to the pronunciation of seçi
التركية - الإنجليزية
choosing, selection
selection

Tom made a careful selection. - Tom dikkatli bir seçim yaptı.

Our random selection has chosen you as a possible winner! - Bizim rastgele seçim olası bir kazanan olarak sizi seçti.

choosing

Nobody argued against choosing him as chairman. - Onun başkan olarak seçilmesine kimse karşı çıkmadı.

We're choosing among those ideas. - O fikirler arasından seçiyoruz.

ayrı seçi olmak
to withdraw one's property, cease to share things
ayrı seçi yapmak
to differentiate
ayrı seçi yapmak
to be discriminatory
التركية - التركية
Seçme işi
Seçmek işi
intihap