Benim siyah ayakkabılarımın topuk onarımı gerekiyor..
- Meine schwarzen Schuhe müssen an den Absätzen gerichtet werden.
Beni sadece saçlarım siyah olduğu için mi seviyorsun?
- Liebst du mich nur wegen meines schwarzen Haars?
Kara kedi uğursuzluk getirir.
- Schwarze Katzen bringen Unglück.
Kara kedileri sever misin?
- Mögen Sie schwarze Katzen?
Obama, Beyaz Saray'daki ilk siyahi başkan.
- Obama is the first black president in the White House.
Bazı Siyahiler daha radikal çözümler arıyor.
- Some Blacks seek more radical solutions.
Onun saçı siyah renkli ve uzundur.
- His hair is black in color and long.
Biri beyaz ve biri siyah renkli iki küçük sincap, büyük bir ormanda yaşadı.
- Two little squirrels, a white one and a black one, lived in a large forest.
Sadece katı kalpli biri şu zavallı yavru kediyi bu soğukta sokağa terkedebilir.
- Only the blackest of hearts could leave that poor kitty out on the street in the cold.
Kahvenizi nasıl istersiniz, sade mi yoksa kremalı mı?
- How would you like your coffee, black or with cream?
Tom'un yüzü tamamen morarmıştı.
- Tom's face was all black and blue.
Leyla'nın bir gözü morarmıştı.
- Layla had a black eye.
Siyah kediler kötü şanstır.
- Black cats are bad luck.
Kara kedilerin kötü şans getirdiklerine inanmıyorum.
- I don’t believe that black cats cause bad luck.
Kahvemi koyu alacağım.
- I'll take my coffee black.
Ben, kahvesini koyu sevip sevmediğini bilmiyorum.
- I don't know whether she likes her coffee black.
Bazı insanların neden kara kedilerin uğursuz olduğunu düşündüğünü merak ediyorum.
- I wonder why some people think black cats are unlucky.
Kara kedi uğursuzluk getirir.
- Black cats bring bad luck.
I have two dogs. One is white and the other black.
- Ich habe zwei Hunde. Der eine ist weiß, der andere schwarz.
A black coat is in fashion this winter.
- Schwarze Mäntel sind diesen Winter in Mode.