schulen

listen to the pronunciation of schulen
ألمانية - التركية
öğretmek, eğitmek
الإنجليزية - التركية

تعريف schulen في الإنجليزية التركية القاموس.

train
{f} eğitmek

Tom köpeğini eğitmek için birini kiraladı. - Tom hired someone to train his dog.

Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır. - The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.

train
tren

En yakın tren istasyonu nerede? - Where's the nearest train station?

Az daha treni kaçırıyordum. - I almost missed the train.

train
{f} alıştırma yapmak
train
antreman yapmak
train
çalıştırmak

Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil. - No special training is needed to operate this machine.

train
yetişmek

Trene yetişmek için yeterli zamanımız var. - We have enough time to catch the train.

Eğer trene yetişmek istiyorsan derhal hareket etmelisin. - You'll have to get a move on if you want to catch the train.

train
yetiştirmek
train
olaylar/düşünceler zinciri
groups
gruplar

O, birçok gruplara konuşmalar yaptı. - He made speeches to many groups.

O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti. - He confessed in court that he was in touch with racist groups.

schools
okullar

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu? - What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools?

1986'ya kadar İngiltere'nin okullarında, çocukları kemerlerle, değneklerle ve sopalarla cezalandırmak yasaldı. - Until 1986, in the schools of England, it was legal to punish children with belts, sticks, and clubs.

train
eğit(mek)
train
{i} yildiz
train
{i} kervan

Develerden oluşan uzun bir kervan batıya doğru ilerliyordu. - A long train of camels was moving to the west.

train
{i} katar; kafile
train
{f} eğitmek, terbiye etmek, yetiştirmek
train
{f} nişan almak
train
dalları kazık veya
train
hayvanı tuzağa çekmek için sıralanmış yem