The investment firm tricked customers into buying worthless stock.
- Yatırım firması, değersiz hisse senedi satın alarak müşterilerini aldattı.
What are you doing buying a house?
- Bir ev satın alarak ne yapıyorsun?
I bought a bottle of beer at the liquor store.
- Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.
I bought a new personal computer yesterday.
- Dün yeni bir PC satın aldım.
I purchased a new car last week.
- Geçen hafta yeni bir araba satın aldım.
We purchased a new house for eighty thousand dollars.
- Seksen bin dolara yeni bir ev satın aldık.
The Argentine president said that diabetes is a disease of people with high purchasing power.
- Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.
Purchasing power has greatly fallen.
- Satın alma gücü çok düştü.
Please do not buy it.
- Lütfen onu satın alma.
What do you want to buy?
- Ne satın almak istiyorsun?
I cannot afford buying a used car.
- Kullanılmış bir araba satın alamam.
I love buying on eBay.
- eBay'dan satın almayı çok seviyorum.