التركية - الإنجليزية
تعريف sanılar في التركية الإنجليزية القاموس.
- assumes
- third-person singular of assume
- sanı
- {i} assumption
- sanı
- presumption
- sanı
- distinction
- sanı
- feeling
I think you've hurt Tom's feelings.
-Sanırım Tom'un duygularını incittin.
I like to feel sad. I know that most people try to avoid any kind of sad feeling. But I think that is wrong.
-Hüzünlenmeyi seviyorum. Çoğu insanın üzücü duygudan kaçmaya çalıştığını biliyorum. Fakat sanırım bu yanlış.
- sanı
- guess
There used to be a fireplace here but I guess it's been torn down.
-Burada bir şömine vardı fakat sanırım o yıkıldı.
I guess that you can't do it.
-Sanırım onu yapamazsın.
- sanı
- supposition, surmise zan
- sanı
- thought
I guess Tom thought it was too late to come visit.
-Sanırım Tom ziyarete gelmek için çok geç olduğunu düşündü.
I thought I told you to stay in the car.
-Sanırım arabanın içinde kalmanı söylemiştim.
- sanı
- hallucination
- sanı
- supposition
- sanı
- esteem
- sanı
- notion
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف sanılar في التركية التركية القاموس.
- Sanı
- zan
- sanı
- Sanmak durumu veya sonucu, zan, zehap
- sanı
- Sanma durumu veya sonucu, zan, zehap: "Söylediklerimiz, yazdıklarımız, hayatın birtakım konulara bölünmüş olduğu sanısını sürdürüp yalanı berkitmekten başka neye yarar?"- N. Ataç
المصطلحات ذات الصلة
sanılar
الواصلة
sa·nı·larResimler
السابق
المفضلات