Kaymak için dağa gittik.
 - We went to the mountain to ski.
Kaymaktan hoşlandığına sevindim ama sadece bu bana göre değil.
 - I'm glad you enjoy skiing, but I guess it's just not my cup of tea.
Bir uzmana göre, ne dağcılık ne de kayakçılık tehlikelidir.
 - According to an expert, neither mountaineering nor skiing is dangerous.
Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.
 - Fishing, hunting, hiking and skiing are popular.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
 - I broke my leg skiing.
Kayak yaparken bacağını kırdı.
 - He broke his leg skiing.
Her yıl ne sıklıkla kayağa gidersin?
 - How often do you go skiing every year?
Kayak yaparken bacağını kırdı.
 - He broke his leg skiing.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
 - I broke my leg skiing.
Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum.
 - I want to buy a pair of ski boots.
O, kayak yapmak için deli oluyor.
 - He is crazy about skiing.
Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
 - She likes dancing in a disco better than skiing.