sınavda

listen to the pronunciation of sınavda
التركية - الإنجليزية

تعريف sınavda في التركية الإنجليزية القاموس.

sınav
exam

I hope to graduate at the exams. - Umarım sınavlarda mezun olurum.

It serves you right that you failed your exam. You didn't study for it at all. - Sınavda başarısız olarak hakettiğin cezayı gördün,sınava hiç çalışmadın.

sınav
examination

He failed in the examination for lack of preparation. - Hazırlık eksikliğinden sınavda başarısız oldu.

Mr White punished the boy for cheating on the examination. - Bay White sınavda kopye çektiği için çocuğu cezalandırdı.

sınav
test

Your test papers must be handed in by Monday. - Sınav kağıtların Pazartesiye kadar teslim edilmelidir.

If she studied hard, she could pass the test. - Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.

sınavda tam not almak
score highest mark in exam
sınavda tam not almak
get highest mark in exam
sınavda birincilik
first class
sınavda gözcülük etmek
invigilate
sınavda kalmak
to fail (in) an exam, to flunk
sınav
(Dilbilim) testing
sınav
(Dilbilim) tests

When I was a college student, I always pulled all-nighters before tests. - Bir üniversite öğrencisiyken her zaman sınavlardan önce bütün gece çalışırdım.

sınav
blue
sınav
oral test
sınav
{i} trial
sınav
examination, exam
sınav
furnace
التركية - التركية

تعريف sınavda في التركية التركية القاموس.

Sınav
imtihan
Sınav
test
sınav
Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test: "O gün üniversite test sınavında kazanamadığını öğrenmiştir."- H. Taner
sınav
Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test
sınav
Direnme, dayanışma, güç gerektiren, sonuçta bir deneyim kazandıran zor durum
sınav
Direnme, dayanışma, güç gerektiren, sonuçta bir tecrübe kazandıran zor durum