It is very hot today.
- Bugün hava çok sıcak.
Don't use all the hot water.
- Sıcak suyun tümünü kullanma.
I can remember the warmth of his hands.
- Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.
These flowers grow in warm countries.
- Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.
It was very sultry that night.
- O gece hava çok sıcak ve nemliydi.
Tom passed out from the heat.
- Tom sıcaktan bayıldı.
Tom says he can't even work in this heat.
- Hatta Tom bu sıcaklıkta çalışamayacağını söylüyor.
I'll postpone my trip to Scotland until it's warmer.
- Havalar daha sıcak oluncaya kadar seyahatimi erteleyeceğim.
It will become much warmer in March.
- Mart ayında hava daha da sıcak olacak.
Tom is friendly to everyone.
- Tom herkese karşı sıcak.
Reindeer are friendly animals.
- Ren geyikleri sıcak hayvanlardır.
It was so hot in Australia yesterday that Tom managed to fry an egg on a shovel.
- Dün Avustralya'da hava o kadar sıcaktı ki Tom küreğin üstünde bir yumurta kızartmayı başardı.
The hot bath relaxed her.
- Sıcak bir banyo, onu rahatlattı.
All Tom wanted was a nice hot bath.
- Tom'un bütün istediği güzel sıcak bir banyo idi.